Lystra Antik Kenti’nde Arkeolojik Sürpriz: Selçuklu Dönemi İzleri Bulundu
Konya’nın Meram ilçesi Hatunsaray Mahallesi yakınında yer alan ve İncil’de Aziz Pavlus’un Hristiyanlığı yaydığı yer olarak bilinen Lystra Antik Kenti’nde yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında Selçuklu Dönemi’ne ait önemli bulgulara ulaşıldı.
Nazar Boncukları Türk Varlığını Kanıtlıyor
Kazı Başkanı Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu, iki çocuk mezarında buldukları turkuaz renkli nazar boncuklarının önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Nazar boncukları, turkuaz rengi, Türklere has bir bulgu. Buradaki turkuaz rengi, bize özellikle nazarlık inancının bu renkle buluştuğunu, neredeyse ülkemizle özdeşleşen nazar boncuğuna evrildiğini gösteriyor gibi gözüküyor”.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi
Lystra Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi ve Meram Belediyesi’nin desteğiyle sürdürülüyor. Roma Dönemi’nde İmparator Augustus tarafından kurulan koloni kentlerinden biri olan Lystra, Hristiyanlık tarihi açısından da büyük önem taşıyor.
Piskoposluk Kilisesi’nde 4 Farklı Evre Tespit Edildi
Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu başkanlığındaki ekip, kentin ‘Piskoposluk Kilisesi’ olarak bilinen yapıda dört farklı evre tespit ettiklerini açıkladı. Mimiroğlu, “İlk dönemde oldukça zengin büyük bir bazilikaydı. Ahşap bir çatı sistemine sahipti ve iç kısımlarında altın yaldızlı mozaiklerle bezeliydi. Milattan önce 6’ncı yüzyıla tarihlenen bu yapı, 8’inci yüzyıla kadar aktif bir şekilde kullanıldı” dedi.
Selçuklu Sikkeleri ve Mezarlar
Kazılarda bulunan iki Selçuklu sikkesi ve 40’a yakın mezar, bölgedeki Selçuklu varlığını kanıtlayan önemli bulgular arasında yer alıyor. Doç. Dr. Mimiroğlu, “Bu da şapelin Selçuklu Dönemi’nde, Selçuklu tebaasındaki gayrimüslimler tarafından kullanıldığını gösteren bir veriydi. Bu mezarların da Selçuklu Dönemi’ndeki Hristiyanlara ait olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Hoşgörü İçinde Yaşam Devam Etti
Doç. Dr. Mimiroğlu, Selçuklu egemenliği döneminde bölgedeki halkın yaşamlarına devam ettiğini vurgulayarak, “Buradaki halk, Selçuklu’nun egemen olmasıyla yok olmadı. Yaşamlarını büyük bir hoşgörü içerisinde devam ettirdiler” şeklinde konuştu.
Lystra Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları, hem Hristiyanlık tarihi hem de Anadolu’daki Türk varlığının erken dönemlerine ışık tutması açısından büyük önem taşıyor.
