TEDMEM Eğitim Raporuyla Sistemi Masaya Yatırdı
Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM, 12 yıllık zorunlu eğitim sistemini mercek altına alan ‘Ortaöğretimi Yeniden Düşünmek’ başlıklı kapsamlı bir rapor yayınladı. Raporda, eğitim sistemindeki temel sorunlara dikkat çekilerek çarpıcı tespit ve önerilere yer verildi.

Nitelik Vurgusu: Süre Değil, İçerik Önemli
Raporda en dikkat çeken ifadelerden biri şu şekilde yer aldı: “Eğitimde öncelik sürenin değil, anlamın tartışılması olmalıdır. Eğitimin süresi bu hakkın aracıdır, ancak nitelik sağlanmadıkça, süre tartışması anlamını yitirir.”
Dünyada Eğitim Süresi Artıyor
Raporda, dünya genelindeki eğitim trendleri analiz edilerek şu bilgilere yer verildi:
“Karşılaştırmalı analizlere göre, 1980’lerden itibaren dünya genelinde zorunlu eğitim süresi artış eğilimi göstermiştir. Fransa, Romanya ve Meksika 13-15 yıl ile en uzun zorunlu eğitim süresine sahip ülkeler arasındadır. Türkiye 12 yıllık zorunlu eğitim süresiyle Avrupa’daki örneklerle benzerlik göstermektedir.”
Başarılı Ülke Örnekleri
Raporda, 10 farklı ülkenin eğitim sistemleri incelenerek başarı modelleri şöyle sıralandı:
- Finlandiya: Zorunlu eğitimi 18 yaşına kadar uzatarak erken okul terki oranını yüzde 6’ya indirdi
- Almanya: İkili mesleki eğitim sistemi sayesinde 18-24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 88’i istihdamda veya eğitimde
- Danimarka: Mesleki eğitimde ‘işyeri-temelli öğrenme’ modeliyle genç işsizliği yüzde 5 düzeyine indi
- Romanya: Okul öncesini 4 yaşa çekip zorunlu eğitimi 18 yaşa uzatarak lise tamamlama oranını yüzde 83’e çıkardı
Türkiye’nin Okul Öncesi Eğitimdeki Durumu
Raporda, Türkiye’nin okul öncesi eğitimdeki durumuyla ilgili çarpıcı tespitler yer aldı:
“Zorunlu okul öncesi eğitim dünya genelinde yaygınlaşırken, Türkiye’de bu alanda yasal zorunluluk olmadığı vurgulanmıştır. 3-5 yaş arası okul öncesi okullaşma oranları açısından Avrupa ülkeleri arasında Türkiye’nin son sıralarda yer aldığı belirtilmiştir.”
Radikal Öneriler: 11’inci Sınıfta Diploma, 12’nci Sınıfta Uzmanlaşma
Raporda, eğitim sistemine yönelik yenilikçi öneriler sunuldu:
“4 yıllık örgün lisans programlarına gitmeyi planlamayan veya doğrudan istihdama yönelmek isteyen öğrencilere, 11’inci sınıfın sonunda standart lise diploması verilerek farklı geçiş yollarının önü açılıyor. Bu adım, üniversite tek çıkış yolu algısını kırarak, lise sonrası alternatifleri güçlendiriyor.”
12’nci sınıfın ise öğrencilerin ilerlemek istedikleri yükseköğretim alanlarıyla uyumlu ileri düzey akademik derslerle yeniden tasarlanması önerildi.
Mesleki Eğitimde Devrim Önerisi
Meslek yüksekokulu programlarının mesleki ortaöğretimle bütünleşik bir yapıya kavuşturulması önerilen raporda, “Programlar, haftada 1 gün akademik eğitim-4 gün işyeri temelli uygulama ilkesine dayanıyor. Bu model, mesleki eğitimi güçlü bir istihdam köprüsüne dönüştürüyor” ifadelerine yer verildi.
Eğitimde Temel İlkeler
Raporda, eğitim politikalarının temelini oluşturması gereken ilkeler şöyle sıralandı:
- Eğitim sistemi sınavlara değil, yaşama hazırlamalı
- Eğitim toplumsal adaletin ve fırsat eşitliğinin aracı olmalı
- Kararlar bilimsel kanıt ve çocuk gelişimi verilerine dayanmalı
- Öğrenciler sistemin sorunu değil, öznesi olmalı
- Çocuğun yüksek yararı nihai ölçüt olmalı
Rapor, “Her çocuk sosyoekonomik koşulları ne olursa olsun, nitelikli bir öğrenme hakkına sahiptir. Eğitimin süresi bu hakkın aracıdır, ancak nitelik sağlanmadıkça, süre tartışması anlamını yitirir” sözleriyle son buldu.
