Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyeleri, ‘gelirde ve vergide adalet’ talebiyle düzenledikleri uzun soluklu yürüyüşü Ankara’da tamamladı. İstanbul’dan 21 Aralık’ta başlayan yürüyüş, Ankara’nın Ulus Meydanı’nda son buldu.

Çerkezoğlu: “Türkiye Bir Asgari Ücret Ülkesi Haline Getirildi”
Yürüyüşün sonunda bir konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, taleplerini net bir şekilde dile getirdi. Çerkezoğlu, “Bugün Türkiye’yi bir asgari ücret ülkesi haline getirdiler.” ifadesini kullanarak sözlerine başladı.
Çerkezoğlu, yolda öğrendikleri bir bilgiyi paylaşarak, “Asgari ücret tespit komisyonunun 2026 asgari ücretini belirlemek için bu akşam bir toplantı daha yapacağını öğrendik.” dedi.
“Çalışanların Yarısından Fazlası Asgari Ücretle Yaşıyor”
DİSK Genel Başkanı, Türkiye’deki ekonomik tabloyu çarpıcı rakamlarla ortaya koydu. Çerkezoğlu, “Bugün Türkiye’de bir asgari ücret ortalama ücret haline gelmiştir ve çalışanların yarısından fazlası asgari ücretle hayatını sürdürüyor.” şeklinde konuştu.
Mevcut rakamlara dikkat çeken Çerkezoğlu, “Asgari ücret 22 bin 104 lira; açlık sınırı 30 bin liraya dayandı, yoksulluk sınırı 90 bin lirayı çoktan geçti.” ifadelerini kullandı.
“İnsanca Yaşayacak Ücret İçin Yürüdük”
Arzu Çerkezoğlu, yürüyüşün temel amacını şu sözlerle açıkladı: “Böylesi bir süreçte alım gücü olarak 16 lira gerilemiş bir asgari ücretin olduğu bu ülkede yeni asgari ücretin TÜİK’in baskılanmış gerçek olmayan enflasyonuna göre bile değil, hedeflenen enflasyona göre artırmayı planlıyorlar. O nedenle insanca yaşayacak ücret için İstanbul’dan Ankara’ya yürüdük.”
Çerkezoğlu, mesajını şöyle sürdürdü: “Bizi yok sayanlara karşı sesimizi duymayan, bizi görmezden gelenlere karşı kapalı kapılar arkasında milyonlarca işçinin yaşamını belirleyecek olan, milyonlarca işçinin çoluğunun çocuğunun beslenmesindeki bir yumurtayı, bir mandalinayı belirleyecek olan asgari ücreti belirlemeye çalışanlara karşı İstanbul’dan Ankara’ya yürüdük.”
DİSK’in bu eylemi, ülke gündemindeki ekonomik sıkıntılar ve adalet talepleri bağlamında önemli bir siyasi ve toplumsal mesaj niteliği taşıyor.
