Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ankara’da düzenlenen ‘Anadoludakiler: Sof’un Zamansız Yolculuğu’ sergisinin açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Bizler, medeniyetimizi oluşturan her ilmeği, her rengi, her motifi, her zanaatı korumalı ve yaşatmalıyız. Kültürel miras savunuculuğu, hepimiz için bir misyon ve bir vefa borcudur” dedi.

Tarihi Sof Kumaşı Yeniden Hayat Buldu
Ankara’da Emine Erdoğan’ın himayesinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde düzenlenen ve 35 parçalık koleksiyondan oluşan ‘Anadoludakiler: Sof’un Zamansız Yolculuğu’ sergisi büyük ilgi gördü. Açılışa Emine Erdoğan’ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve çok sayıda davetli katıldı.

Sof Kumaş: Ankara’nın Alametifarikası
Programda konuşan Emine Erdoğan, sof kumaşın Ankara’nın taşına, toprağına sinmiş bir hafıza, asırlara yayılmış bir kültür birikimi olduğunu belirtti. Erdoğan, “Sof kumaşı, Ankara’nın alametifarikalarıdır. O nedenle bugün, dokuma tezgahlarında tekrar sof kumaşı dokumak, medeniyetimizin ruhunu, başarısını, kimliğini ve belleğini dokumak demektir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, tarihi kayıtlara atıfta bulunarak şunları söyledi: “1640’larda Ankara’ya gelen Evliya Çelebi, ‘Bu kumaş Ankara’ya özgüdür, dünyanın hiçbir yerinde üretme olanağı yoktur. Kadın-erkek herkesin işi, tiftikten kumaş dokumaktır’ diye ifade eder. Tarih boyunca, pek çok seyyah ve tüccarın uğrak yeri olan Ankara ve çevresinin üretim ve ticaret faaliyetleri, 300 yıl boyunca sof üretimi etrafında şekillenmiştir.”

Kültürel Mirasın Korunması Vurgusu
Emine Erdoğan, kültürel mirasın korunmasının önemine dikkat çekerek şu açıklamaları yaptı: “Bizler, medeniyetimizi oluşturan her ilmeği, her rengi, her motifi, her zanaatı korumalı ve yaşatmalıyız. Kültürel miras savunuculuğu, hepimiz için bir misyon ve bir vefa borcudur. Yeri gelmişken, zanaatlarımızın ve geleneksel sanatlarımızın, bilhassa gençler için, tercih edilen birer kariyer seçeneği haline getirilmesi gerektiğini de ifade etmek isterim.”

Bakanların Sof Kumaş Değerlendirmeleri
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Hanımefendinin çok değerli destekleriyle sof kumaşın da yeniden dokunmaya başlaması, tarihimize, kültürümüze, medeniyetimize ve onun biricikliğini yansıtan eserlerine olan hassasiyetimizin bir göstergesidir” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise “Anadolu’dakiler Projesi kapsamında, unutulmaya yüz tutmuş bir zenginliği daha gün yüzüne çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu kadim zanaatın yeniden hayat bulması, Ankara’nın tarihten gelen ekonomik kimliğine vefa borcumuz” ifadelerini kullandı.

Moda Tasarımında Sof Kumaş Rönesansı
Emine Erdoğan, sof kumaşın moda tasarımındaki potansiyeline de değinerek, “Sof, o kadar özel bir kumaş ki, ipeksi yapısıyla, başlı başına bir zarafet şöleni sunuyor. Ayrıca, yazın serin, kışın sıcak tutan yapısı, neme karşı dirençli olması ve kırışmaması gibi özellikleriyle öne çıkıyor” dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin güçlü tekstil sektörü ve yetenekli tasarımcılarına dikkat çekerek, “Geleneksel sanatlarımızı birbiriyle konuşturmak ve çağın tasarım anlayışlarına cevap verir hale getirmek, gerçekten takdire şayandır. Bu noktada, moda tasarımcılarımıza ve tekstil sektörümüze de önemli bir sorumluluk düştüğü kanaatindeyim” şeklinde konuştu.

35 Parçalık Koleksiyon Büyük Beğeni Topladı
Sergide, sof kumaştan üretilen 35 kıyafetin yer aldığı defile büyük beğeni topladı. Defilenin sunuculuğunu Ebru Akel üstlenirken, son kıyafeti eski dünya güzeli ve oyuncu Azra Akın davetlilere sundu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ankara Valiliği, Ankara Kalkınma Ajansı ile Ankara El Sanatları ve Tasarım Merkezi’nin ortak çalışmasıyla hayata geçirilen proje kapsamında, Kızılcahamam, Çamlıdere, Güdül, Altındağ ve Ayaş’ta sof dokuma atölyeleri kuruldu.

Proje, unutulmaya yüz tutmuş bu kadim zanaatın yeniden canlandırılması ve Ankara’nın tarihi kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor.
